Baby led weaning (kendi kendini besleme)
Baby led weaning (kendi kendini besleme)
Ek besinlere geçiş anından itibaren bebeklerin 'kendi kendini beslemelerine' izin vermektir. Geleneksel yöntemden farklı olarak beslenme, bebeğe bırakılır.
Bebeğin kendi kendini besleyebilmesi için :
-en az 6 aylık olmalı,
-tek başına yardımsız oturabiliyor olmalı,
-elindekini sıkıca tutabiliyor ve ağzına götürebiliyor olmalı,
Bebeğin kendi kendisini beslemenin anne için kuralları:
-yanında olmalısınız ama beslenmesine müdahale etmemelisiniz (ülkemiz anneleri için zor),
-sabırlı olmalısınız ve 'bebeğim beslenmiyor mu?' paranoyasından uzak olmalısınız.
Bebek doyma belirtileri gösterip, ağzını kapattığında 'az yedi, hadi biraz daha' yok,
-bebeğinizin üzerinin ve evin kirlenip dağılmasına hazır olmalısınız,
-bebeğinizin bakımı ile ilgilenme ihtimali olan herkes bu beslenme şeklini biliyor ve uyguluyor olmalı(anne bu yöntemle, bakıcı püreyle besliyorsa bebek zorlanabilir(miş)
-bebekte boğulma tehlikesi yaratabilecek besinlerden uzak durmalısınız. Sunduğunuz besinler küçük parçalara bölünmüş ve varsa çekirdekleri çıkartılmış olmalı.
-önündeki yemekle bebeği ASLA tek başına bırakmamalısınız. (Her ne kadar bu yöntemi savunanlar, bebeğin kendisi beslendiğinden ve oturur durumda olduğundan, besini kendini hazır hissettiğinde yutacağını iddia ederek boğulma riskinin çok az olduğunu iddia ediyorlarsa da dikkatli olmakta fayda var! Şakası yok)
Kendi kendini besleme yönteminde:
-püre yok,
-blender yok,
-cam rende yok,
-patates ezici yok,
-özel yemek hazırlamak yok,
-sizin zevkinize göre hazırladığınız karışımlar yok,
-kase yok, sadece düz tabak ve parmaklar
-sofrada ne varsa bebeğe onu verebilirsiniz...
Geleneksel yöntemle bu yöntem arasındaki en önemli fark, çocukların yemeyi öğrenme aşamalarının değişik olması. Geleneksel yöntemde bebek önce püreler ile ağız içinde döndürme ve öğürmeden yutmayı öğrenir, çiğneme sonra gelir. Bu yöntemde ise bebekler önce çiğnemeyi öğrenirler, yutma sonra gelir.
Geleneksel yöntemde anne yemeği hazırlar ve kendi istediği kadar yedirmeye çalışır, bu yöntemde bebek ne kadar yiyeceğini kendisi belirler. Bu yöntemin çıkış yeri 'önünde yemek varken bebeğin açlıktan ölmeyeceği' düşüncesidir bu nedenle zorlamaya yer yoktur. Yemek, bebek bırakıncaya kadar devam eder.
Bu yöntem için en uygun zaman tüm ailenin yemekte beraber olduğu zamandır. Genellikle sofradaki yemek (tuzsuz olmak şartıyla) bebeğe sunulur. Zaten bu yöntemin çoğunlukla 2. çocuklarda uygulandığı görülmüş, çünkü hem anneler daha sabırlı hem de bebek büyük abla/ağbiden elinde tutup yemeyi görüyor ve taklit ediyor. Sabrınız varsa ilk çocukta da tabii ki uygulanabilir.
Sunulan besinler parmak yiyecekler(finger foods) olabileceği gibi sofradaki bir yemek(soslu makarna, pirzola, balık...) de olabilir. Parmak yiyecekler hazırlandıysa, iki parmağınızın arasında sıkıştırdığınızda kolayca ezilecek kıvamda olmalı(haşlanmış havuç, brokoli, taze fasülye,iyi haşlanmış yumurta sarısı, peynir..). Parmak yiyeceği özelliğinde olmayanlar ise (yulaf ezmesi, yoğurt..) ya koyu kıvamda hazırlanır ve bebek avuçlayarak yer, ya da bebeğe belirli bir aydan sonra kaşık sunulur ve kendini kaşıkla beslemesi beklenir. Yemekle beraber su da verilir. Bebek istediği aralarda su içebilir.
6. aydan sonra bebeklerin çoğu, demiri tam alabilecek zamana kadar(yaklaşık 9-10.aylar) demir takviyesi alırlar ya da kıyma şeklinde pürelerin içinde demiri alırlar. Bu yöntemle çiğneme ve yutması zor olan etten ne kadar demir alabilir takip edilmeli, gerekirse demir desteği verilmelidir.
Çok alışkın olmadığımız bir beslenme şekli olduğundan, bebek için 'beslenmeme/beslenememe' durumuna dönmemeli. Her bebeğin nörolojik durumu ve özellikleri birbirinden farklı olabilir ve aynı aydaki bir bebek bu işi çok iyi idare ediyorken, diğeri problem yaşayabilir.
Bebeğin bol idrar yaptığından ve yeteri kadar tartı aldığından emin olmak için doktorunuzu ziyaret etmenizde (belki daha sık) fayda var.